Çamlık Cad. No:1 Fatih Sultan Mehmet Camii Altı Onur market Avm Beylikdüzü/İstanbul

11 Haziran 2016 Cumartesi

KANSERE KARŞI GÜÇLENDİRECEK 7 BESİN..





Pek çok insanın sağlığını ciddi boyutta tehdit eden kanser hastalığından korunmak için ise yapılacakların ilk sırasında sağlıklı ve dengeli beslenme yer alıyor.
Diyetisyen Semra Pehlivan,
kanser hastalığından korunmak için tüketilmesi gereken 7 besini açıkladı.
Diyetisyen Semra Pehlivan'ın verdiği bilgiye göre, tüketilecek bu besinlerle kansere karşı mücadele etmek çok daha kolay olacak. İşte o besinler:
1- Sebze ve meyve:
Tümörlü hücre oluşumunu ve büyümesini engellemede yardımcı olan antioksidanlar, sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunuyor. Bu sebeple günlük diyetteki yerleri büyük önem taşıyor. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi öneriliyor. Hep daha koyusu, hep daha kırmızısı-moru tercih edilmesi gerekiyor. Pazı, ıspanak, karalahana gibi koyu yeşil, pancar, domates, nar gibi koyu kırmızı; kayısı, havuç, balkabağı gibi koyu sarı ve turuncu; patlıcan gibi mor; sarımsak, soğan gibi beyaz besinler kanserden korunmaya yardımcı oluyor.
2- Yaban mersini:
İyi birer antioksidan kaynağı olan resveratrol, kırmızı ve mor meyvelerde bulunuyor. En çok kırmızı-mor üzüm kabuğunda, çekirdeğinde, yaban mersininde ve dutta bulunuyor. Oksidatif stresin toksik etkilerini tersine çevirmek için bir serbest radikal temizleyicisi olarak kullanılıyor. Yaban mersini, kansere karşı savaşan elajik asit içeriği ile vücudu koruyan enzimleri çalıştırdığı ve kanser riskini düşürdüğü biliniyor. İçeriğinde A,B,C vitaminleri, antosiyanin, selenyum, magnezyum, fosfor, bakır, çinko gibi önemli besin öğeleri barındırıyor.
3- Greyfurt:
Greyfurt, naringin ve naringenin flavonoidlerini içeren, kansere karşı koruyucu bir başka besin kaynağı. Ağız kanseri oluşumunu engellemede büyük etkisi olan flavonoidler, vücutta bazı enzimlerin etkisini azaltıyor. Bu sebeple ilaç kullanımı sırasında greyfurt tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor.
4- Brokoli:
İçerisinde bulunan glukosinolatlar sayesinde vücutta oluşan ve dışarıdan alınan kansere yol açan toksinlerin vücuttan dışarıya atımını sağlıyor. Akciğer ve kolorektal kanserleri üzerinde iyileştirici etkisi bulunuyor. Kendisine has keskin tat ve kokusu olan brokoliyi pişmiş tüketemeyenlerin, çiğ olarak denemesi öneriliyor.
5- Zerdeçal:
Son yıllarda birçok çalışmaya konu olan zerdaçalın, kansere karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi giderek önem kazanıyor. Zerdaçalın yapısında bulunan kurkuminoitler, özellikle pankreas kanser riskini azaltmada etkili oluyor.
6- Erik:
Zengin diyet lifinden dolayı sindirim sistemini düzenleyici etkisi olan eriğin hem kuru hem de taze olarak tüketilmesi öneriliyor. İçeriğinde yüksek oranda bulunan polifenol, antosiyanin ve flavonoidler sebebiyle antioksidan etkisi üzerine birçok çalışma yapılan eriğin, özellikle kolon kanserine yakalanma riskini azalttığı yönünde pek çok araştırma sonucu bulunuyor.
7- Yeşil çay:
Yeşil çayın zengin polifenolik içeriğinden kaynaklanan çok yönlü etkinliği biliniyor. Kanser ile olan ilişkisi hakkında yürütülen çalışmalar ışığında yeşil çayın; kolon, mide, özefagus ve akciğer kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türünde tedaviye olumlu yönde destek olduğu biliniyor. Ancak yeşil çayın günde iki fincandan fazla tüketilmemesi gerekiyor. Hipertansiyonu olan kişilerin ise yeşil çay tüketmesi önerilmiyor.


Diyetisyen Semra Pehlivan

Yemyeşil Aktar
Beylikdüzü / İSTANBUL
Gsm: 0 532 775 76 31

                                                 https://www.facebook.com/yemyesilaktar/

10 Haziran 2016 Cuma

UYKUDA ANİ İRKİLME ...













                                                                                    



her derde deva; ELMA SİRKESİ

DOĞAL ELMA SİRKESİ
www.facebook.com/yemyesilaktar

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN BU 10 KURAL ŞART !!!




Sağlıklı yaşam için beslenme alışkanlıkları ve egzersizler önemli. 
Besinlerin, pek çoğumuzun bildiği yararları ve zararları olduğu gibi, bilmediğimiz yarar ve zararları da var. 
Sağlığımızı korumak için besin tüketimine dikkat etmemiz, egzersiz yapmamız ve temizliğe özen göstermemiz gerekiyor. 

İşte sağlıklı yaşam için birkaç ipucu:

1. Yemeğe Tuzla Başlayın

Yemeğe başlamadan önce alınacak olan az miktarda tuzun, sindirimi kolaylaştıracağını biliyor musunuz? 

Tuz sayesinde, gıdalardan alınan yağ, karbonhidrat ve protein bağırsaklarda daha kolay çözünür. Bu da sindirimi kolaylaştırır. Beyin, tuzun alınması ile harekete geçerek mideye bir uyarı gönderir. Bu şekilde midede sindirimi kolaylaştıran mukus adında bir tabaka oluşur. Özellikle A grubu kana sahip kişiler için bu, önemli bir detaydır. Çünkü bu gruba ait kişilerde mide asidi salgılama düzeyi düşüktür. Bundan dolayı et ve süt ürünlerinin sindirimi, bu grup için nispeten daha zor olmaktadır.

2. Mide Çevresine Masaj Yapın

Mide salgılarını arttırmak için başvurabileceğiniz bir diğer yol da masaj yapmak. Mide çevresine her gün yapacağınız 15-20 dakikalık bir masaj, yağ yakımını ve kan dolaşımını da hızlandıracaktır. 

3. Elma Sirkesi Tüketin
Elma sirkesi için neredeyse her derde deva denilebilir: Osteoporoz, yüksek tansiyon, soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu, saçta kepek, idrar yolları enfeksiyonu... Günde bir kez, özellikle sabahları açken alınacak 2 tatlı kaşığı elma sirkesi, uzun süreli kullanımda kemik ağrılarına son verir. Kalsiyum kaynağı olarak bilinen, kadınlarda osteoporoza (kemik erimesi) karşı koruma sağlayan elma sirkesi, ayrıca yüksek tansiyona karşı da koruma sağlar. Elma sirkesinin bileşiminde kalsiyum, potasyum, sodyum, fosfor, magnezyum, C vitamini ile B1, B2 ve B6 gibi vitaminler bulunur. Elma sirkesinin pH değeri vücudun pH değeri ile aynıdır. Böylece elma sirkesi, vücuttaki toksinleri hücrelere zarar vermeden atar.

4. Besin Çeşitliliği Önemli
Sürekli aynı şeyleri yemekten vazgeçin! Besin tüketirken çeşitliliğe önem verin. Doğal ve taze besinleri seçin. Hazır gıdalar ve hayvansal gıdalar tüketmektense, bitkisel gıdaları tercih edin. Öğünleriniz düzenli olsun; günde üç öğün yemeye özen gösterin. 

5. Su İhtiyacınızı Yalnızca Su İçerek Karşılamayın

Günde 2 litre su tüketmemiz gerektiğini biliyoruz. Peki bu iki litre saf su mu olmalı? Hayır! İçtiğimiz çay, kahve, çorba, hatta yediğimiz meyveler bile su ihtiyacımızın büyük kısmını karşılar. Bir hafta boyunca her gün meyve ve sebze tükettiğinizi varsayarsak, vücudunuzun yarım litrelik su ihtiyacınızı karşılamışsınız demektir. 

6. Çay-Kahve Molası

Kahvenin yüksek tansiyona sebep olduğu bilinen bir gerçek. Fakat ölçüsünü kaçırmamak şartıyla kahve, sağlık için faydalı da olabiliyor. Her gün iki fincan kahve tüketmek, kolon kanseri riskini dörtte bir, safra kesesinde taş oluşumunu ise neredeyse yarı yarıya azaltıyor. Çay içmenin ise kalp krizinden ölme riskini %50 oranında azalttığı biliniyor.

7. Ağız Kokusu İçin Lifli Yiyecekler

Ağız kokusu kimisi için bir sağlık sorunu olabiliyorken, kimisi için de o gün tüketilen bir besinin kötü bir sonucu olabiliyor. Bazı kokulardan dişlerimizi fırçalayarak kurtulabiliriz. Fakat yediğimiz besinlerin kokularından her zaman bu şekilde kurtulmak mümkün değil. Özellikle de bu kokuların kanda 24 saat kalabileceğini düşününce... Böyle durumlar için nefesimizi tazeleyecek yiyecekler tüketmek bir çözüm olabilir. Ağız kokusu için en çok tüketilen iki besin, elma ve havuçtur. Gıda lifi içeren bu iki besin, bu sayede tükürüğü temizler ve ağızda temiz bir koku bırakır.

8. Diş Fırçalarken Egzersiz Yapabilirsiniz


Diş fırçalamanın ağız sağlığı için faydası tartışılmaz. Diş fırçalarken yapabileceğiniz ufak egzersizler ise beden sağlığınız için faydalı olacaktır. Dişlerinizi fırçalarken tek ayak üstünde durmak, sırtınızı koruyan kasların çalışmasını sağlayacaktır. Sağ elinizle dişlerinizi fırçalarken sol ayağınızın üzerinde durmak, bir dakika sonra bunun tersini yapmak, bir egzersiz topunun üzerinde duruyormuş etkisi yaratacaktır.

9. Havuzdan Sonra Mutlaka Duş Alın

Havuz suyuna, zararlı bakterileri öldürmek için klor katılır. Fakat bu klor, yalnızca zararlı bakterileri değil, aynı zamanda yararlı bakterileri de öldürür. Bundan dolayı havuzdan çıktığınızda hemen duş alıp mayonuzu değiştirmeniz gerekir.

10. Su İçin

Sağlığınız için yapabileceğiniz en zahmetsiz şey su içmek. Sabah uyandığınızda içeceğiniz iki bardak su, organlarınızı aktive edecektir. Uykudan önce içeceğiniz bir bardak su ile de kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilirsiniz. Yemeklerden önce içilecek bir bardak su ise hazma yardımcı olacaktır.



https://www.facebook.com/yemyesilaktar/

https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=7413636581549583508#editor/target=post;postID=713037350983678555https://www.facebook.com/yemyesilaktar/

Kaynak; http://www.5noluailesaglikmerkezi.com/?pnum=11&pt=SA%C4%9ELIKLI%20YA%C5%9EAM 



Yemyeşil Aktar 
Beylikdüzü / İSTANBUL

7 Haziran 2016 Salı

 https://www.facebook.com/yemyesilaktar/



Su hayattır, yaşamın temel kaynağıdır. 


Vücudumuza ve zihnimize birçok yararı olan bu doğal ilacı sadece yaşamak için değil iyileşmek içinde bol bol tüketmeliyiz. 
Çok yoğun bir hayatınız olsa da unutmanız gereken en son şey belkide sudur. 

Peki su içmeyi unutmamak için neler yapabiliriz...

1) Sabah uyandığınızda ve yatmadan önce mutlaka su için.

2) Baş ucunuzda sürahi bulundurun.

3) İş yerinize geldiğinizde su için, alışkanlık haline getirin.

4) Masanızın üzerinde temiz, cam bir şişede su bulundurun.

5) Su içmeniz gerektiğini hatırlatan yazıyı veya görseli görebileceğiniz bir yerde bulundurun.

6) Başta alışkanlık haline gelene kadar telefonunuzda uyarı için alarmı kurabilirsiniz.

7) Her akşam iş yerinizden ayrılırken su içmeyi alışkanlık haline getirin.

8) Arabada her ihtimale karşı su bulundurun.

9) İçeceğiniz suyu aromalandırın. Örneğin limon, portakal kabuğu, yeşil nane yaprağı veya birkaç dilim taze dilimlenmiş meyve.

10) Her öğünden önce veya sonra su için, bu sayede ortalama 1 litre suyu tüketmiş olursunuz.

Yemyeşil Aktar
Beylikdüzü / İSTANBUL

HİPERTANSİYON HASTALIĞI NEDEN KAYNAKLANIR?