Çamlık Cad. No:1 Fatih Sultan Mehmet Camii Altı Onur market Avm Beylikdüzü/İstanbul

5 Mart 2016 Cumartesi

BAŞ DÖNMESİ NEDENLERİ.
BAŞ DÖNMESİ (VERTİGO)

YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.












Denge sistemindeki çeşitli bozukluklar karşımıza baş dönmesi olarak çıkabilmektedir. Denge, iç kulaktaki denge organı, göz ve vücuttaki kas iskelet sistemindeki sensörlerin koordine çalışması ile sağlanan kompleks bir mekanizmadır. Bu sistemler arasındaki koordinasyonu sağlayan da beyindir. Bu nedenle birçok hastalık karşımıza ilk bulgu olarak baş dönmesi ile çıkabilmektedir.
İç kulaktaki denge organımız dengenin sağlanmasından birincil sorumlu organdır. İç kulakta işitme organı ve denge organı yan yana bulunmakta ve her ikisinin de içinde endolenf adını verdiğimiz bir sıvı bulunmaktadır. Bu nedenle birçok zaman bu organlardan birini etkileyen bir hastalık diğerini de etkileyebilmektedir. Yani denge bozukluğu ve işitme kaybı tek tek olabileceği gibi birlikte de olabilmektedir. Genel olarak baş dönmesine işitme kaybı eşlik ettiğinde problemin büyük bir ihtimalle iç kulak kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Ama bunun tersi durumda aynı şey söz konusu değildir. Yani işitme kaybı olmaksızın baş dönmesi olduğunda sorun iç kulak kaynaklı değildir demek mümkün değildir. Genel olarak baktığımızda baş dönmelerinin %80 i iç kulak ve denge organı ile ilgilidir.
Denge ve işitme organını çevreleyen bir kemik kapsül mevcuttur. Bunun içerisinde ise asıl reseptörlerin ve hücrelerin yerleştiği zar bir yapıdan oluşan membranöz iç kulak vardır. Membranöz iç kulak ile kemik kapsül arasında perilenf adı verilen bir sıvı, membranöz iç kulağın içinde ise endolenf adı verilen bir sıvı vardır. İç kulaktaki denge organı 3 adet yarım daire kanalı ve vestibüldeki utrikül ve sakkülden oluşur. Yarım daire kanalları başın dairesel hareketlerini algılarken, utrikül ve sakkül ise başın doğrusal hareketlerini algılarlar. Üst (süperior) ve yan (lateral) yarım daire kanalları ve utrikülden çıkan sinir lifleri üst denge sinirini oluşturur. Arka (posterior) yarım daire kanalı ve sakkülden çıkan sinir lifleri ise alt denge sinirini oluşturur. Alt ve üst denge sinirleri denge organındaki bilgilerin beyne ulaşmasını sağlarlar. Her iki iç kulaktaki denge organı birbirine simetrik çalışır.
İç kulaktaki denge organının en önemli görevi başın uzaydaki konumu hakkında beyne sürekli bilgi göndermektir. Bu bilgi akışı dengemizi sağlamakta çok önemlidir. Bu sayede gözlerimiz kapalıyken bile ya da zifiri karanlık bir odadayken bile ayakta durabilmekteyiz. Bunu bir örnekle açıklarsak; başımızı omuzumuz hizasında sağa doğru çevirdiğimizi düşünelim. Bu durumda her iki iç kulağımızdaki yan yarım daire kanalları bu hareketi algılayacak ve her ikisi de başımızın sağa doğru döndüğü bilgisini beyne iletecektir. Beyinde bu bilgiyle başın yeni konumunu algılayacaktır. Ama sağ kulaktaki denge organı hasarlı ise; başımızı döndürdüğümüzde bu sağ iç kulaktaki yan yarım daire kanalı tarafından algılanamayacaktır, bu durumda sağlam olan sol kulaktaki yarım daire kanalından beyne başın döndüğü bilgisi giderken, sağ kulaktan başın sabit olduğu bilgisi gitmeye devam edecektir. İşte bu durum karşımıza baş dönmesi olarak çıkacaktır. Bu örnekte olduğu gibi iç kulaktaki denge organlarının çalışmasındaki orantısızlıklar baş dönmelerinin en sık sebebidir.
HANGİ HASTALIKLAR BAŞ DÖNMESİ YAPAR...............
KULAK KAYNAKLI HASTALIKLAR ( Tüm baş dönmelerinin %80 i kulak kaynaklıdır)
- BPPV (benign paroksismal pozisyonel vertigo)
- Meniere Hastalığı
- Vestibüler Nörinit
- Labirentitler
- Perilenf Fistülü
Bilateral Vestibüler Yetmezlik

NÖROLOJİK HASTALIKLAR
- Vestibüler Migren
- Multiple Skleroz
- Serebrovasküler Hastalıklar

METABOLİK VE VASKÜLER HASTALIKLAR
- Vitamin B12 Eksikliği
- Tiroid Patolojileri
- Kalp Damar hastalıkları
- Şeker Hastalığı

BAŞ DÖNMESİ OLAN HASTADA GENEL TEDAVİ PRENSİPLERİ
- Baş dönmesi yapan hastalığın nedeninin saptanması ve nedene yönelik spesifik tedavi
- Baş dönmesi esnasında baş dönmesi nöbetinin durdurulmasına yönelik tedavi
- Baş dönmesi nöbetlerinin oluşmasını önlemeye yönelik tedavi
- Vestibüler rehablitasyon

Prof. Dr. Ali ÖZDEK


ARI SÜTÜ !!! 
HER DERDE DEVA, BİTKİSEL DESTEK


ÖLÜMCÜL TEHLİKE; Glikoz Şurubu !!! 

 


Amerikalı doktor Mark Hyman’a göre glikoz şurubunun insanları öldürmek için 5 farklı nedeni var

Yüksek fruktozlu glukoz şurupları obezite ve şeker hastalığına neden olur....
Glikoz şuruplarının vücut tarafından işlenişi normal şeker ile aynı şekilde değil. Çocuk Hastanesi Oakland Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmada bağırsakların glikoz şurubunun emmek için daha fazla enerji harcadığını, bu enerjiyi de bağırsağın bütünlüğünü korumak için kullandığı enerjiden aldığı bulundu. Bu durumun kolit gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olduğu ortaya çıktı.

Şu ana kadar yapılan araştırmalarda glikoz şurubunun toksisitesinin ne düzeyde olduğu ortaya çıkartılamadı. Ne kadar şeker moleküllerinden oluştuğu söylense de saf olmadığı teknik konuda yetkin kişilerce bilinmektedir.
Vücutta salgılanan ve Leptin adı verilen yağ yakımını başlatma etkisine sahip hormonun salgılanmasını engeller. Bu etki zamanla birikir ve hormon sensörleri duyarsızlaşır. Durmadan insülin salgılayan vücut kendisini sürekli aç hissettirir çünkü aşırı insülin etkisiyle alınan besinler sürekli depolanır, kanda şeker kalmayınca kişi yine acıkır ve bu sürekli böyle devam eder. Zayıflamak imkansız olur. Şeker endüstrisi glikoz şurubu için “normal şekerden farkı yok” dese de bu endüstrilerini ayakta tutmak üzerine sıkça kullandıkları bir slogan.
Markette aldığınız besinlerde yüksek fruktozlu şeker, mısır şurubu, glikoz şurubu vs. gibi kimyasallar mevcutsa içerdiği diğer vitamin, mineral, lif, antioksidan vb. faydalı olabilecek gıdaların bulunması glikoz şurubunun zararlı etkisini önlemeye yetmez. Yüksek fruktozlu mısır şurubu her zaman hastalıklara teşvik oluşturur. İçerdiği bileşikler, yağ, tuz, kimyasallar ve hatta cıva ile dolu olan çok kalitesiz besinlerde bulunur [Dr.Mark Hyman].
Prof. Dr. Ahmet Aydın (Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı başkanı) “Hangi ürünlerden uzak durmalıyız?” sorusuna “Paketlenmiş tüm şekerli hazır gıdalar, meyve suları ve pastane ürünleri…” cevabını vermiştir.

Nişasta bazlı şekerlerin dünyanın gelişmiş ülkelerinde yasaklanmasına ramen dünyanın en büyük pancar üreticilerinden olan Türkiye’de neden halen tüketildiği ve bilinçli sayılabilecek Sağlık Yöneticilerine ramen neden göz göre göre tüketilmesine müsade edildiği bilinmiyor.

Bir Ürünün İçinde Glikoz Şurubu Olduğunu Nasıl Anlarım?

Malesef tadarak anlayamazsınız fakat aldığınız ürünün içindekiler kısmında aşağıda verdiğimiz yazılardan birisini görürseniz glikoz şurubu içerir demektir:

Glikoz Şurubunun Diğer İsimleri:

G37 – Glikoz Şurubu (DE-37)
G40 – Glikoz Şurubu (DE-40)
G58 – Glikoz Şurubu (DE-60)
G95 – Glikoz Şurubu(DE min 97)
M50 – Yüksek Maltoz Şurubu
M38 – Maltoz Şurubu
F85 – Fruktoz Şurubu
Yüksek Fruktozlu Glikoz Şurubu
Ayrıca sadece glikoz şurubu değil. Normal şeker de oldukça tehlikelidir. Şekerin zararlarını öğrenmek için bu yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Kaynakça:

1. http://www.glikozsurubu.com/2012/02/seker-zararlari.html
2. http://haberlersondk.com/glikoz-surubu-sagligimizi-tehdit-ediyor.html
3. http://drhyman.com/blog/2011/05/13/5-reasons-high-fructose-corn-syrup-will-kill-you
4. http://www.milliyet.com.tr/misir-surubu-neden-zararli–pembenar-detay-genelsaglik-1388374
5. http://glikozsuz.blogspot.com.tr



DİKKAT EKSİKLİĞİ '' HİPERAKTİVİTE '' BOZUKLUĞU !!!



                       www.yemyesilaktar.com                     


DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU 
( DEHB ) OLAN YETİŞKİNLERE, 

Hayatla ilgili küçük tavsiyeler

1. Ajandanızı günde 3 kez kontrol edin:
İster DEHB na sahip olun ister bir miktar hatırlama güçlüğü yaşayın organizasyon önerileri zamanınızı ve aktivitelerinizi yönetmede size yardımcı olacaktır. Bütün randevu ve aktıbvitelerinin bir takvime bağlama konusunda alışkanlıklarınızın olması iyi olur. Bunun günlük planlayıcısı cep telefonu uygulaması yada eski uşuk bir ajanda olmasının bir farkı yok. Bu planlayıcıyı yakınınızda tutun ve günde en az 3 kez kontrol edin. Hatta bu kontrollerininzi günün aynı saatinde olması iyi bir alışkanlık olacaktır.

2. Hergün yeni bir yapılacaklar listesi oluşturun:
Her sabah o gün gerçekleştirmek istediğiniz şeylerin yeni bir listesini yapın. Gerçekçi olmaya çalışın böylece yapmayı umduğunuz her şeyi gerçekleştirmiş olursunuz. Görevlerinizi önemlilik sırasına koyun. En önemlileri ilk önce gerçekleştirmeye çalışın. Her işi gün içerisinde önemlilik sırasına koyun. Ve görevler bittiği zaman da üzerlerini çizmenin zevkini yaşayın.


3. Düzenli olmaya başlayın:
Her zaman diliminde bir odayı düzenleyin. Düzenli olmak fikri gözünüzü korkutmasın. Herşeyi ait oldukları yere koyun. İhtiyacınız olanları saklayın olmayanları atmaktan çekinmeyin.
Her zaman diliminde bir odayı toplayın zorlanıyorsanız odayı da bölümlere ayırın
Iş hayatınızı bölmek için bir zamanlayıcı kullanabilirsiniz
Kendi kendinize sorun, eşyalarınızı atılacaklar ve korunacaklar olarak ayırın. Eğer emin değilseniz bu eşyalarınız için bir üçüncü kutu ayırın.


4. Düzenli olmayı günlük alışkanlığınız haline getirin.
Bunu bir temizlik olarak görmeyin. Ortamınızı düzenlemeyi Günlük düzenli olmanızın bir parçası olarak görmelisiniz.
Eğer eşyalarınızı saklıyorsanız onların yerlerinin belirli olması gerekir. Bunun için dolaplar , etiketler kutular, kapı arkası askıları kullanabilirsiniz.
Her gün eşyalarınızı düzenlemek için 10 dk ayırmalısınız.
Aldığınızı geri yerine koyun
Başıboş kağıt parçaları ve günübirlik eşyalar için bir kutunuz olsun ve her günün sonunda onu düzenleyin.


5. Küçük eşyalarınızı bir arada tutun:
Antrenizde küçük bir masa yada bir raf bulundurun. Üzerinde bir sepet yada tepsi olsun ve gözlük, anahtar, cüzdan, saat, gözlük ve telefonlarınızı orada muhafaza edin . Ayrıca bu alanı hatırınızda tutmanız gereken kağıtlar mektuplar yada evrak çantanız için kullanabilirsiniz.


6. Yemek menünüz önceden belirlenmiş olsun:
Tüm aile için bir yemek menüsü belirlemek biraz zor olabilir. Kolay hazırlanabilir ve tercih ettiğiniz yemeklerden oluşan bir “top 10” yemek menüsü hazırlayın. 10 günlük döngülerle bu yemekleri hazırlayın. Yemekler için gerekli malzemler elinizin altında olsun yada bu malzemeler her bir yemek için ayrı ayrı olmak üzere kartların üzerinde bulunsun. Herkesin yemek sorumluluğunu üzerinize almayın. Mutfak sorumluluklarını diğer aile üyeleri ile paylaşın.


7. Maillerinizi günlük olarak kontrol etmek ve düzenlemek için bir sisteminiz olsun:
Bir fikir olarak mektuplarınızı bulundurmak için özel bir alanınız olsun. Bu alanda çekleri, faturaları, sigorta poliçelerini, banak dekontlarını ve önemli mektupları bu alanda muhafaza edin. Bu bölümü haftada 1 olmak üzere kontrol edin ve düzenleyin. İşinize yaramayan yada almak istemediğiniz mektuplar yada mailler varsa kendinizi mail listesinden çıkartın.

8. Harcamalarınızı yazın:
DEHB olan kişilerde harcamaların kontrolü zor olabilir. Bir defter, elektronik alet yada bir websitesi aracılığı ile aldığınız herşeyi not edin –küçük birşey olsa dahi-. Böylece her ay ne kadar para harcadığınızı hesaplayabilirsiniz ve paranızı yönetebilrisiniz.


9. Elektronik hatırlatıcılar kullanın:
Toplantıları, son tarihleri, ilaçlarınızı ve diğer sorumluluklarınızı unutmak kişisel hayatınızda ve iş hayatınızda sorunlara yol açabilir.Yardım almak için bilgisayar programlarından yada cep telefonunuzdan yardım alın. Örneğin gerçekleştirmeniz gereken her olayan önce cep telefonunuza bir hatırlatıcı koyabilirsiniz.


10. İş hayatında dikkat dağıtıcıları kontrol edin:
Dikkat dağıtıcılar DEHB olan yetişkinlerde ciddi zorluklara neden olabilir. Şunları yapabilirsiniz
Telefonlarınızı seslimesaj servisine yönlendirip gün içerisinde belirlediğiniz zaman dilimlerinde cevap verebilirsiniz.
İş ortamınızda sessiz bir oda yada kabin isteyebilirsiniz.
Bir “beyaz gürültü” aleti kullanabilir yada kulaklık takabilirsiniz.
1 zamanda sadece 1 işe odaklanabilirsiniz.


11. Can sıkıntısı ile savaşın:
DEHB olan birçok insan yaptığı işten hemen sıkılır. Bunu önlemek için şu taktikleri kullanabilrisiniz.

Büyük işlerinizi küçük parçalara bölün
Görevleriniz arasında ara verin ve temiz hava alın
Toplantılarda notlar alın


12. Hayatınızı daha az görevle basitleştirin:
Etrafınızı organize etmek ve basitleştirmek dağınıklığınızı giderecek, sahip olduklarınızı bir düzene sokacak ve odaklanmanızı engelleyen dikkat dağıtıcıları önleyecek. Basitleştirmek ajandanız için de işe yarayabilir. Bir projeyi bitirmeden bir diğerine başlamayın. Bir anda kendinizi birçok farklı proje ve görevle sorumlu tutmayın. Yeni görevlere hayır diyerek mevcutlarına odaklanmış kalın.


13. Daha çok egzersiz yapın:
Düzenli egzersiz yaparak DEHB semptomlarınızı kontrol altına alabilir. En azından fazla enerjinizi kanalize etmenize yardımcı olabilir. Fakat düzenli egzersiz ve takım oyunları hedefler belirleyip ulaşmanıza diğerleri ile koopere olmanıza ve kendinizi daha iyi hissetmenize neden olur. Bazı araştımalar egzersizin beynin DEHB ile ilgili bölümlerini ştimule ettiğini söylüyor. Yoga yada Karate gibi sporlar DEHAB olan insanlarda daha faydalı olabilir çünkü ardisira gelen olayları ezberlemeniz de gerekiyor.


14. Bir göreve 15 dklik bloklarla başlayın:
Bir işe başlamada sorun yaşıyorsanız Şu egzersizi deneyin.
Zamanlayıcınızı 15 dk ya ayarlayın.
O 15 dk boyunca sadece o işle uğraşın.
Zaman bittiğinde 15 dk daha devam edip edemeyeceğinize dair kendinizi yoklayın.
Eğer devam edebilecekseniz zamanlayıcıyı tekrar başlatın ve 1 15 dk daha devam edin. 15 dk bloklarla devam edebileceğiniz yere kadar gidin.
Eğer devam edemiyorsanız ara verin daha sonra yada ertesi günü tekrar deneyin


15. Renkli kalemleri ve kodları kullanın:
Renkli kalemleri, dosyaları klasörlerive notları kullanmanız daha organize olmanıza yardımcı olabilir.
Dosyalar için renk kodlarınız kullanmak manav market otomobil vs harcamalarınızı daha iyi tasnif etmenize yardımcı olabilir.
Ajandanız için de farklı renkler kullanın böylece iş aile ve çevre gibi belli bölümler oluşturup planlarınızı daha iyi kontrol edebilirsiniz.


16. Yapılacaklar listenizden nasihat alabilirsiniz:
Yapılacaklar listenizde tamamlamadığınız işleriniz yığılıyorsa bunun sebebini öğrenmeye çalışın. Mesela hepsini aynı anda mı yapmaya çalıştınız? Daha küçük parçalara ayrılabilecek ken büyük görevleri bir bütün olarak mı yapmaya çalıştınız? Yada dikkat dağıtıcılar araya mı girdi? Bu bilgileri ileriki yapılacaklar listenizi düzenlerken aklınızda bulundurun ki aynı hataları tekrarlamayasınız.



DR. Furkan YILMAZ




YEMYEŞİL AKTAR 
Beylikdüzü / İstanbul 

Gsm: 05327757631 
Tlf    : 02128733393






BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?

YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.
1. İçtiğimiz suyun en önemli değerinin PH değeri olduğunu, ölü su içmenin zararlı olduğunu...

2. UHT denen işlemin bir gıdayı minimum 135C’ye kadar ısıtmak olduğunu ve bunun içindeki tüm besin değerini ve enzimleri yok ettiğini...

...

3. İşlenmemiş doğal haliyle yediğimiz veya sütünü yaptığımız çiğ bademin, inek sütünden 2,5 kat daha fazla kalsiyum içerdiğini...


4. Evde hergün yapıp içeceğimiz basit bir sebze karışımının ve bir iki basit günlük alışkanlığın bizi en az 10 yaş genç tutacağını...


5. Çocuğumuza matematik, fizik, tarih öğretmeden güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmayı öğretmemiz gerektiğini...


6. Depresyonlarının büyük bir bölümünün vücutta bazı B vitaminlerin eksikliğinden kaynaklandığını...


7. Hergün tuvalete çıkmazsak yediğimiz hayvansal proteinlerin 36,5C-37,5C sıcaklıkta vücut ısısında çürüyüp, kokuşup bize verdiği zararı...


8. Yemek tarifindeki “Soğanı, biberi ateşte öldür...” komutu ile, gerçekten yiyeceklerin içindeki besinleri ve enzimleri de öldürdüğümüzü...


9. “Yaşına göre amma da genç görünüyor...” dediğiniz kişilerin vücutlarında Sizden kat ve kat daha çok "enzim" olduğunu...


10. Probiyotiklerin gerçek bir sağlık mucizesi olduğunu, ama insan vücudunda gerekli probiyotiklerin market yoğurdunda kesinlikle olmadığını...


11. Tüm hastalıkların sebebinin Asidik – Alkali dengemizin bozulması ve sistemimizin akışını tıkayan toksin maddeler olduğunu...

İŞTE AVAKADO NUN FAYDALARI !!!


YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.

Sağlık açısından birçok faydası olan avokado hak ettiği ilgiyi görmüyor. Besin değeri açısından zengin olan avokado, tarçın ile aynı soy ailesinde yer alıyor. İlk olarak M.Ö. 10.000 yıllarında Meksika Puebla'da bir mağarada bulunmuş. Meksika ve Orta Amerika'da oldukça yaygın bir meyve. Avokadolar, boyu 2 metreyi bulabilen ağaçlarda yetişiyorlar ve ağaçtan toplandıktan birkaç hafta sonra olgunlaşıyorlar (muz gibi).
Avokadonun yüksek besin değerin...den ve sağlığa inanılmaz faydalı olduğunu söylemiştik. C, E, B1, B2, B3, B5, B6, B9 ve K vitaminleri ile demir, potasyum, kalsiyum, çinko, magnezyum, fosfor, mangan ve sofyum gibi mineraller içeriyor.
İşte avokado hakkında bazı ilginç bilgiler:
Lif açısından zengin olan avokado, daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar ve kilo vermeye yardımcı olur. Yüksek lif içeriği sayesinde metabolik sağlığınızı ve kan şekeri seviyenizi korumaya da yardımcı olur.
Bir avokadoda bir muzda olandan daha fazla potasyum bulunur.
Vücudun karoten emilimini 5 kat artırır.
Avokado farklı meyvelerde bulunan kareton çeşitlerinin neredeyse tümünü içerir. Karotenler göz szğlığını korur, sarı nokta hastalığını ve kataraktı önler.
Avokado beta-sitosterol açısından zengindir. Bir ay boyunca her gün avokado tüketen 50 kadın üzerinde yapılan bir aylık araştırmanın sonunda, katılımcıların LDL kolesterolü (kötü kolesterol) % 22 düşüş gösterirken, HDL kolesterolü (iyi kolesterol) % 11 yükseldi. Ayrıca trigliserid seviyelerinde de % 20 düşük gözlendi.
Folik asit, avokadonun % 23'ünü oluşturuyor. Folik asit kardivosaküler sağlığı korumaya, kalp krizi ve kalp hastalıklarını düşürmeye yardımcı olur. Dahası, avokado E vitamini, tekli doymamış yağ asidi ve glutation içerir. Her üç element de kalbinize oldukça faydalıdır. Folik asit ayrıca ayrık omurga ve sinir yolu bozukluğu gibi doğumla ilgili bozuklukları önlemeye de yardımcı olur.
Tüm bunların yansıra, avokado meme asidini önleyen, prostat kanserinde tümör büyümesinin önüne geçen ve kanserli hücreleri yok eden oleik asit açısından da zengindir.

KALP KRİZİ GEÇİREN KİŞİNİN YAPACAKLARI


Çok yorgunsunuz ve canınız da fena halde sıkkın.
Birdenbire göğsünüzde,kolunuza ve çenenize doğru yayılmaya ...başlayan korkunç bir ağrı hissediyorsunuz.
En yakın hastaneye sadece on dakikalık mesafedesiniz ama hastaneye ulaşmayı başarıp başaramayacağınızdan bile emin değilsiniz.
/////
NE YAPACAKSINIZ..?
PEK ÇOK İNSAN KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ SIRADA TEK BAŞINA OLUYOR, ETRAFTA YARDIM EDECEK KİMSE BULUNMUYOR.
KALP ATIŞLARI DÜZENSİZLEŞEN VE KENDİSİNİ BAYILACAKMIŞ GİBİ HİSSEDEN BİRİNİN BİLİNCİNİ YİTİRMEDEN ÖNCE YALNIZCA 10 SANİYE KADAR ZAMANI VARDIR.
.
BU DURUMDA NE YAPMANIZ GEREKİR?
PANİĞE KAPILMADAN ÜST ÜSTE KUVVETLİCE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN.ARABANIZI SAĞA ÇEKİN MOTORU DURDURUN DÖRTLÜLERİ YAKIN ARABANIN ARKASINA GEÇİP SIRT ÜSTÜ YERE YATIN EGER SOLUNUM YOLLARINIZDA BIR SIKINTI YOKSA AYAKLARINIZI ARABANIZIN BAGAJINA DOĞRU YUKARI KALDIRIN VE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN ÖKSÜRMEDEN ÖNCE HER SEFERİNDE DERİN BİR NEFES ALIN;
ÖKSÜRÜK LERİNİZ GÜÇLÜ OLSUN, DERİNDEN GELSİN VE UZUN SÜRSÜN,TIPKI GÖĞSÜNÜZDE BİRİKMİŞ BALGAMI ATMAYA ÇALIŞIR GİBİ ÖKSÜRÜN.HER İKİ SANİYEDE BİR DERİN NEFES ALIP ÖKSÜRÜN VE BUNU YARDIM GELENE DEK YADA KALP ATIŞLARINIZ TEKRAR NORMALE DÖNENE DEK SÜREKLİ YAPIN.
SAKIN ARABANIZIN İÇİNDE OTURMAYIN BU ESNADA SİZİ GÖREN İNSANLAR YARDIM EDECEKLERDİR DERİN NEFES ALMAK CİĞERLERİ OKSİJENLE DOLDURUR.ÖKSÜRMEK KALBE TAZYİK YAPAR VE KAN DOLAŞIMINI RAHATLATIR. KALBE UYGULANAN BU TAZYİK,KALBİN NORMAL RİTMİNE DÖNMESİNİ KOLAYLAŞTIRIR.
BÜTÜN BUNLAR SİZE, BİLİNCİNİZİ KAYBETMEDEN ÖNCE HASTANEYE YETİŞECEK ZAMANI TANIR. AYAKLARINIZ YUKARI DOĞRU KALDIRILMIŞ OLDUĞUNDAN VÜCUDUNUZDAKİ BÜTÜN KAN KALBE BASINÇ YAPACAKTIR. BU POSİZYONDA YATMAK KALBİN NORMAL ÇALIŞMA DÜZENİNE GEÇMESİNE YARDIMCI OLUR BU KONUDA MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KİŞİYİ BİLGİLENDİRİN.
BU BİLGİ SAYISIZ İNSANIN HAYATINI KURTARABİLİR !!!
ASLA, 'BENİM BAŞIMA GELMEZ!' DİYE DÜŞÜNMEYİN. HAYAT TARZIMIZIN EPEYCE DEĞİŞTİĞİ ŞU SON YILLARDA ARTIK HER YAŞTA İNSAN KALP KRİZİ GEÇİRİYOR...

Sevdiklerinizi bilgilendirmek için PAYLAŞINIZ
SEBZELERİN GÜCÜ !!!


YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.

Enginar:
Karaciğer dostu olarak bilinen enginar, yapılan araştırmalar sonucunda içerdiği vitamin ve mineral yoğunluğu ve anti toksin özelliği ile birçok hastalıkta destek tedavi olarak da özellikle yapraklarından gıda desteği olarak faydalanılmaktadır.

Enginar aynı zamanda mide ve sindirim sistemi dezenfektanı olarak da bilinmektedir. Bunun dışında kalp hastalıklarında, romatizma ve gut da, safra kesesi ve karaciğer rahatsızlıklarında faydalıdır. Enginar yemeği yaparken sadece taban bölümü değil, yapraklarının da pişirilip dip kısmının sıyrılarak yenmesi tavsiye edilir.
Bezelye:
Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir sebzedir. A, C ve B vitaminlerinin yanı sıra demir, potasyum ve fosfor gibi mineralleri de içinde barındıran besleyici bir sebzedir. Bezelye bir çok yemek çeşidinde kullanılabilir, ayrıca soğuk yemeklerde ve çorbalarda da kullanılabilir.

Bakla:
Protein ve vitaminler açısından son derece zengin bir sebze olan baklanın taneleri tazeyken yeşil, kuruyunca açık kahverengidir. Kuru bakla, taze baklaya göre daha besleyicidir. Kuru baklanın 100 gramında yaklaşık olarak 25 gr. Protein, 60 gr. Karbonhidrat vardır. Ayrıca bakla B1, B2, B6 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da oldukça zengindir.

Ispanak:
Demir deposu olarak bilinen ıspanak ayrıca A, B, C ve E vitaminlerinden, magnezyum, fosfor ve iyot mineralleri ve protein açısından da çok zengin bir sebzedir. Bu nedenle vücudun direncini arttırır, özellikle bahar aylarında nükseden hastalıklara karşı vücudu korur. Kemik ve dişleri de güçlendirir. Diş çürümelerine karşı koruyucudur.Ispanağı salata olarak, kıymalı veya zeytinyağlı yemek olarak hata atıştırmalıklar içerisinde bile kullanabiliriz.

Tüm bu faydalarının yanında ıspanak gut hastalarına, eklem iltihabı olanlara, böbrek taşı şikayeti olanlara tavsiye edilmez.
Biberiye:
Nane ile aynı aileden olan ve hemen hemen her mevsimde bulunabilen biberiye, A, B ve C vitaminleri bakımından oldukça zengindir, ayrıca yüksek oranda demir içerdiği için demir eksikliğine bağlı kansızlık rahatsızlığında da kullanılabilir. Biberiye sos ve salatalara hoş bir tat vermek için kullanılır ayrıca balık ve et yemeklerinde de tat ve aroması için kullanılmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide ülserinde, hazımsızlık ve sindirim sisteminin yavaş çalıştığı kabızlık gibi durumlarda, migren tipi baş ağrılarında faydalı olabilir. Hatta biberiye yağı kas ve eklem ağrılarını hafifletmekte kullanılabilir. Her zaman olduğu gibi aşırı kullanımı önerilmez.

Taze fasulye:
Vitamin, mineral ve antioksidan bakımından oldukça zengin bir sebze olduğu için özellikle mevsiminde haftada 2 defa, özellikle öğlen öğünlerinde etli veya zeytin yağlı olarak tüketilmesi önerilmektedir.Kalorisi düşük, yağ bakımından fakir bir sebze olsa da bol lifli yapısı sebebi ile diğer gıdaların sindirimine yardımcı olduğu ve sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağladığı için ayrıca kötü kolesterolün bağırsaktan emilimini engellediği için yararlı bir yiyecektir.

Özellikle A vitamini yönünden zengindir, cilt ve göz sağlığı için yararlıdır. İçerdiği Lutein, zea-xantin ve Beta karoten gibi anti oksidanlar sayesinde vücutta bulunan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder, yaşlanmayı geciktirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kuşkonmaz:
Zeytinyağlı yemek, salata veya çorba olarak tüketilmektedir. Özellikle Akdeniz ülkelerinin şifalı bitkilerindendir.

A, B, C vitaminleri dışında kalsiyum, magnezyum ve demir bakımından da zengindir. Soğuk algınlığı, hazımsızlık, şişkinlik ve ödem atılmasına yardım eder. Ayrıca karaciğer ve safra kesesi için de yararlıdır. Lif açısından zengindir, içeridiği kalsiyum sebebi ile kemikleri güçlendirir. Bağırsak florasında probiyotik bakterilerin çoğalmasını destekler, böylece sindirimi güçlendirir.
Kuşkonmaz bitkisi yüksek oranda pürin içerdiği için böbrek yetmezliği olan hastalar ve gut hastalığı olanların bu şifalı bitkiyi tüketmemesi önerilir.

Semizotu:
Vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir.Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir. Kanama hastalıklarında ve peklikte çok yararlıdır.Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.İdrar söktürür,kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizler,sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirir,böbrekteki kum ve taşı döker.Şeker hastalarının susuzluğunu azaltan bu besin,yeşil salata olarak yenilirse daha faydalıdır.

Brokoli:
A, C, E vitaminlerini ve diğer vitaminler bakımından, ayrıca demir, bakır, potasyum ve kalsiyum mineralleri açısından oldukça zengindir. Salata olarak, haşlanmış olarak, zeytinyağlı yemek olarak ve çorba olarak sıkça tüketilir. Mükemmel bir antioksidandır.

Brokoli:
A, C, E vitaminlerini ve diğer vitaminler bakımından, ayrıca demir, bakır, potasyum ve kalsiyum mineralleri açısından oldukça zengindir. Salata olarak, haşlanmış olarak, zeytinyağlı yemek olarak ve çorba olarak sıkça tüketilir. Mükemmel bir antioksidandır.

Taze sarımsak:
Mevsimsel salgın hastalıklarda koruyucu olarak, tansiyon ve kolesterol düşürücü , kan sulandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici olarak faydaları saymakla bitiremeyiz.

YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü/İSTANBUL

3 Mart 2016 Perşembe

LÜTFEN OKUYUN VE PAYLAŞIN, BELKİ BİRİLERİNE FAYDAMIZ OLUR

MELATONİN HORMONU VE ÖNEMİ !!!


Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ilâ 05:00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur.
Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamak.
Jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormon.
Hormon diğer aktioksidan tesirlerini de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karsı koruma sağlıyor, üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk, isteksizlik gibi durumların nedenlerini de oluşturabiliyor.
Su anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da üzerinde önemle durulan bir hormon.İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir.
Avrupa’da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından ötürü yapılan araştırmalar sonucu ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmaları.
Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ancak, bu hormon ışığa duyarlı.
Deneylerde, uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı,karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiş bilimsel bir gerçek.
Lütfen karanlıkta yatın ve Çocuklarınız uyurkenışığı kapatın ...
Unutmayın körlerde kanser olma oranı yoka yakındır.
YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.
BİTKİSEL TEDAVİ !!!!

Adaçayı
Etki ve kullanım:
Adaçayı yaprakları damarları büzücü ve salgı düzenleyici etkilere sahiptir. İçerdiği uçucu yağından dolayı da bakterilere karşı, mantar hastalıklarına ve virüslere karşı etkileri bulunmaktadır. Haricen ağız ve boğaz mukozası rahatsızlıklarında gargara halinde iltihap giderici olarak; dahilen soğuk algınlığı rahatsızlıklarında ayrıca hazım sistemi problemlerinde kullanılır.
Uyarı:
Bir kerede 15 gr. dozun aşıldığı hallerde çarpıntı, sıcaklık hissi, kramp ve denge bozuklukları yapabilmektedir. Anne adaylarının kullanması tavsiye edilmez.
Alıç
Etki ve kullanım:
Taşıdığı bioflavanoitlerden dolayı kalbi güçlendirici etkiye sahiptir. Bu yüzden alıç, hafif kalp yetmezliklerinde hiçbir yan etkisi olmadan rahatlıkla kullanılabilir. Taşıdığı bileşikler kan basıncını düzenler ve antioksidan etkiye sahip olduklarından damarların harabiyetini engeller. Sakinleştirici bir etkiye de sahip olan alıç yaşlılıkta kullanmak için mükemmel bir bitkidir.
Altınbaşak
Etki ve kullanım:
Dahilen, taşıdığı flavonoit ve saponin bileşikleri nedeniyle idrar yolları, böbrek ve idrar torbası rahatsızlıklarında idrar söktürücü olarak kullanılır. Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Ayrıca spazm çözücü etkisi vardır. Haricen, özellikle taşıdığı saponinler sebebiyle çocukların pamukçuğunda ayrıca ağız ve boğaz dezenfektanı olarak kullanılır.
Uyarı:
Kronik böbrek hastaları hekime danışarak kullanmalıdır.
Anason
Etki ve kullanım:
Koku verici, iştah açıcı olan anason, mide ve bağırsaktaki gaz oluşumunu engellemesinden dolayı iyi bir gaz gidericidir. Salgı arttırıcı, balgam söktürücü, spazm çözücü ve antiseptik etkilere sahiptir. Solunum yolu enfeksiyonları ve öksürüklerinde balgam söktürücü; mide, bağırsak şikayetlerinde, hazımsızlıkta ise gaz söktürücü olarak kullanılır.
Uyarı:
Anetol alerji yapabilir. Anetol alerjisi olanlar kullanmamalıdır.
Atkuyruğu
Etki ve kullanım:
İçerdiği flavanoitlerden dolayı idrar arttırıcı, kan dindirici, terletici ve vücuda mineral sağlayıcı etkisi vardır. Silisili asit ve benzeri mineral maddeler, idrar arttırıcı etki yanında saç dökülmelerini ve çabuk kırılan tırnaklarda iyileştirici etki göstermektedir. Dahilen; romatizmada ve ödemlerinin boşaltılmasında, idrar yollarının ve idrar torbasının yıkanmasında kullanılır. Haricen; zor iyileşen yaralar için kullanılmaktadır.
Uyarı:
Uzman kontrolü dışında altı haftadan fazla kullanılması tavsiye edilmez. Kalp ve böbrek rahatsızlıklarına bağlı ödemlerde kullanılmaz.
Avakado
Etki ve kullanım:
Damar büzücü etkiye sahip olan avakado yaprakları tanen taşıdığından dolayı ishale karşı kullanılır. Gaz giderici, öksürük kesicidir. Kadınların adet dönemi kanamalarını uyarıcı etkiye sahiptir. Ürik asit miktarını düşürmede yararlı olduğu söylenmektedir.
Aynısafa
Etki ve kullanım:
Aynısafa antiseptiktir. Antifungal e antiviral etkilere sahiptir. Bu yüzden başlıca haricen hafif deri rahatsızlıklarında kullanılır. Küçük yaraların tedavisinde, bazı deri hastalıklarında yumuşatıcı ve kaşıntıyı önleyici, sıyrıklarda, çatlaklarda, böcek sokmalarında, pişiklerde, yaygın olmayan yüzeysel yanıkların tedavisinde, ağızdaki yaralarda ağrı giderici, bacak ülserinde, hemoroitte ve anal egzamada kullanılır. Dahilen ise gastrit ve ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarda iltihap giderici etkisinden yararlanılmaktadır.
............................................................................................................
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL
............................................................................................................
Biberiye
Etki ve kullanım:
Dahilen gaz söktürücü, karın ağrılarını giderici, iştah açıcı ve midevidir. Haricen kan dolaşımını hızlandırmakta ve romatizmada ağrı kesici etki göstermektedir. Dahilen hazımsızlıklarda, mide, bağırsak, safra düzenleyici olarak, haricen; adale ve romatizmal ağrılarda ayrıca doğa ayak bakımı ürünlerse uçucu yağ ve yaprak özü halinde kullanılmaktadır. Son yıllarda antioksidan etkisi bulunduğunu gösteren makaleler yayınlanıştır.
Uyarı:
Dahilen aşırı dozda kullanılması ve hamilelikte alınması sakıncalıdır.
Civanperçemi
Etki ve kullanım:
Taşımakta olduğu azulenden dolayı iltihabın neden olduğu şişlik ve kızarıklığı giderici, flavonlardan dolayı ise spazm giderici etkilidir. Civanperçemi damar hastalıklarında, safra ve idrar söktürücü olarak, hemoroitte, safra salgısı yetersizliğinde ve romatizmada kullanılır.
Uyarı:
Nadiren bazı duyarlı kişilerde alerjik tepkilere neden olabilir.
Ekinezya
Etki ve kullanım:
Taşıdığı polisakkaritler, bağışıklık sistemi üzerinde etkilidir ve bitkinin esas değeri de buradan ileri gelmektedir. Taşıdığı diğer bileşik ekinasein'in insektisit etkisi saptanmıştır. Bu yüzden hafif ve orta şiddetli soğuk algınlıkları, gripler ile lokal olarak zor iyileşen yanıklarda kullanılır. Ekinezya kronik yorgunluk ve bağışıklık sisteminin yetersiz kaldığı durumlarda kan hücrelerinin direncini arttırarak bakterilere karşı etki, ayrıca virüslere karşı metabolizmanın kendi savunma sistemine benzer bir etki göstererek viral kaynaklı enfeksiyonlara karşı olumlu etki gösterir. Sonuç olarak, metabolizmanın doğal direncini destekler ve yükseltir.
Uyarı:
Tüberküloz, şeker ve multiple skleroz hastalarına tavsiye edilmez.
Ginseng kökü
Etki ve kullanım:
Ginseng kökü, kuvvet verici, yorgunluk gidericidir. Ginsenozitler, strese karşı vücudun kendi ürettiği hormonlara benzer etki gösterir. Böylece fiziksel, duygusal ve zihinsel kaynaklı strese karşı kişiye direnç kazandırır. Ayrıca ginseng kökünün enfeksiyonlara karşı metabolizmanın direncini arttırdığı düşünülmektedir. Yaşlılıkta iyi bir kuvvet vericidir.
Uyarı:
Nadir olarak yüksek tozlarda uykusuzluk, sinirlilik, ishal yapabilir.
Hayıt meyvesi
Etki ve kullanım:
Kadınlarda adet düzensizliğinin giderilmesinde etkilidir. Prolaktin konsantrasyonunu azaltan bitkinin, adet siklusunu normale döndürmede olumlu etkileri görülmektedir. Adet öncesi sendromlarda, menopozla ilgili bazı şikayetlerde, süt veren kadınlarda süt eksikliğinde ve adet dönemlerinde endokrin düzensizliklerinden kaynaklanan sinir ve cilt problemlerinde ve akne tedavisinde kullanılabilir.
Isırganotu
Etki ve kullanım:
Toprak üstü kısımları idrar söktürücüdür. Dahilen idrar yolu iltihapları, haricen ise romatizmada kullanılır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir. Kökleri ise prostatta idrar zorluğunda etkilidir. Halk arasında ısırgan yaprakları dahilen kan dindirici ve temizleyici, iştah açıcı, idrar arttırıcı olarak kullanılır. Yine halk arasında hastalıklardan korunmak amacıyla yılda birkaç kez ısırgandan yapılan yemeğin yenmesi önerilir.
Uyarı:
Toprak üstü kısımları kalp ve böbrek rahatsızlıklarından oluşan ödemlerde kullanılmamalıdır, kökler hafif mide ve bağırsak rahatsızlığı yapabilir.
Kantaron
Etki ve kullanım:
Dahilen; Kantaron içerdiği hiperisinden dolayı orta şiddetteki depresyona karşı özellikle menopozda bitkinlik, endişe ve sıkıntı giderici olarak kullanılır. Bitki taşıdığı biyoflavanoitler ve hiperforinden dolayı ise yatıştırıcı, sakinleştirici özelliğe sahiptir. Ayrıca iltihaptan dolayı oluşan şişlik ve kızarıkları giderici, ağrı kesici etkileri de bilinmektedir. Ülsere karşı kullanılabilir. İçerdiği flavanoitler ve tanenden ötürü ise idrar arttırıcı ve damar büzücüdür. Haricen ; Bitkisel yağlar (zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi) içinde hazırlanmış ekstreleri, yara ve yanıkları iyileştirici olarak kullanılır.
Uyarı:
Haricen kullanıldığında güneş ışığına maruz kalınmamalıdır. Doz aşımında hassas bünyelerde alerji yapabilir. Hamilelikte kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Karabaş otu
Etki ve kullanım:
Karabaş otu, iltihap giderici, balgam söktürücü etkilere sahiptir. Bu nedenle soğuk algınlığı, öksürükler ve iltihaplı rahatsızlıkların iyileştirilmesinde kullanılır.
............................................................................................................
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL
............................................................................................................
Karahindiba
Etki ve kullanım:
Karahindiba güçlü bir safra ve idrar arttırıcıdır. Mide salgısını düzenler, safra rahatsızlıkları ve iştahsızlıkta kullanılır. İyi bir toksin temizleyicisidir.
Uyarı:
Diğer acı lezzetli bitkiler gibi asit fazlalığında mide arısı yapabilir.
Kediotu
Etki ve kullanım:
Kediotu taşımakta olduğu valepotriatlardan dolayı sakinleştirici etkiye sahiptir. Uçucu yağ ve irdoitlerden dolayı da psikolojik bir rahatlama sağlar. Orta şiddetli bir uyku vericidir. Ancak uyku bozukluklarını düzeltici etkisinin görülebilmesi için birkaç haftalık bir kullanım süresinin geçmesi gerekmektedir. Bu süre boyunca hiçbir alışkanlık yapmadan, yan etki oluşturmadan rahatlıkla kullanılabilir. Bileşiklerinden valerianik asit adale gevşetici, tansiyon düşürücü ve gaz giderici etkilere sahiptir. Tüm bu etkilerinden dolayı kedi otu, uykusuzluk, huzursuzluk halleri yanında sinirsel tansiyon, migren, kramp, bağırsak kolikleri, romatizmal ağrılar ve adet gecikmelerinde de kullanılabilir.
Keten tohumu
Etki ve kullanım:
Dahilen; Kabızlıkta, sindirim sistemi tahrişlerinde, gastritin verdiği rahatsızlıkların kısa süreli tedavisinde, mukoza tahrişlerinde, kronik öksürük ve bronşitte kullanılabilir. Haricen; Ağrılı cilt iltihaplarında yararlanılmaktadır.
Uyarı:
Emilimlerini geciktireceğinden ilaçlarla birlikte alınmamalıdır. Olgunlaşmamış tohumlar kullanılmamalıdır. Tohumlar en az 10 misli suyla alınmazsa bağırsak tıkanmasına neden olabilir. Kilo problemli kişilerin tohumları, enerji vereceği için parçalanmamış olarak alması gerekir. Karın ağrısı yapabilir.
Kudret narı
Etki ve kullanım:
Olgunlaşmamış meyveler kan şekerini düşürücüdür. Olgun meyveler ise midevi, kuvvet verici, bulantı kesici ve müshil etkilidir. Haricen ise yara ve yanıkların tedavisinde yararlanılmaktadır. Kudret narı halk arasında ülser tedavisinde kullanılmaktadır.
..............................................................................................................
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL
..............................................................................................................
Melisa
Etki ve kullanım:
Çok iyi bir sakinleştirici yatıştırıcıdır. Spazm giderici, antibakteriyel, antifungal, antiviral, midevi ve gaz giderici etkilidir. Uçuk tedavisinde, sinirsel kaynaklı sindirim sistemi rahatsızlıklarında, uyku problemi ve migrende kullanılır. Psikolojik kökenli kalp rahatsızlıklarında kişiyi rahatlatıcı olarak kullanılır.
Meyan kökü
Etki ve kullanım:
Üst solunum yolları ve bronşit için iyi bir balgam söktürücüdür. Gırtlaktaki salgıyı seyrelterek daha az tahriş edici hale getirir. Böylece öksürük yatıştırıcı ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Glisirizinik asit bakterilere ve virüslere karşı etkiye sahiptir. İltihabı önleyici etkisinden dolayı ses kısıklığını da giderir. Gastrit ve mide ülserlerinin tedavisinde iltihabı önleyici ve spazm çözücüdür. Spazm çözücü etki, taşıdığı flavonoitlerden dolayı ileri gelmektedir. Bu nedenle kuvvetli müshillerle birlikte ağrıyı azaltmak için kullanılır. Yoğun tatlı lezzeti nedeniyle lezzet zenginleştirici olarak ilaçlara konulmaktadır.
Uyarı:
Yüksek dozlarda (günde 50 gr. bitkiden fazla) uzun süre alınmamalıdır. Ayrıca meyan preparatlarının 4-6 haftadan fazla kullanılmaması gerekir. Bu esnada potasyumca zengin diyetle (muz, kuru kayısı gibi) beslenmeye dikkat edilmelidir. Böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, potasyum yetersizliği ve hamilelikte alınmamalı, kortizon vb. ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Rezene çayı
Etki ve kullanım:
Rezene mide-bağırsak hareketini arttırır. Uçucu yağı düz kaslar üzerine spazm giderici olarak; bronş mukozası üzerine de salgı arttırıcı olarak etki eder. Rezen ayrıca iltihap gidericidir. Bu etkilerinden dolayı solunum yoları ve hazımla ilgili rahatsızlıklarda kullanılır. Çocuklarda iştah açıcıdır ve sindirimi kolaylaştırır. Bal ile karıştırılarak hazırlanan şurup veya şekeri, (özellikle çocuklar için kullanılan) balgam söktürücü ve gaz gidericidir. Meyvelerinden elde edilen suyu, göz banyosu ve gargara suyu olarak kullanılmaktadır.
...........................................................................................................
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL
...........................................................................................................
Sinameke çayı
Etki ve kullanım:
Kalın bağırsağa etkili müshildir, kabızlığa karşı kullanılır.
Uyarı:
Kullanım süresi en fazla 4 haftadır.
Yeşil çin çayı
Etki ve kullanım:
Fermente olmadığından siyah çaya göre daha fazla kateşin ve vitamin içerir. Antioksidan özelliğe sahip olan kateşin, bir çok rahatsızlığa (kanser, kalp hastalıkları vs. ) zemin hazırlayabilen serbest radikallerin olumsuz etkisini gidermede yararlı etki gösterir. Yeşil çay, yağ hücrelerinin metabolik hareketini arttırarak depolanmış yağın yakılmasını hızlandırır. Böylece kilo vermede rejim ve egzersiz yanında yardımcı olarak kullanılabilir. Ayrıca taşıdığı antioksidanların kolesterol seviyesini düşürdüğü düşünülmektedir.
Uyarı:
Yüksek tansiyonu olanlar fazla tüketimden kaçınmalıdır.
Zeytin yaprağı
Etki ve kullanım:
Yumuşak bir idrar söktürücüdür. Kan basıncını düşürmede yardımcıdır. Kan şekerini düşürmesi nedeniyle şeker hastalığında kullanılabileceği düşünülmektedir.
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL

2 Mart 2016 Çarşamba

Ağrı Kesici Kullanımındaki 9 Yanlış

YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.


Ağrı kesici kullanırken aşırı doz alımı ve tarihi geçmiş ilaç kullanımı, yapılan en büyük yanlışlardan.
İşte İlaçpedia'nın s...izin için yapılan yanlışları sıraladığı liste:
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 1:
"Bir tanesi işe yarıyorsa iki tanesi çok daha etkilidir!"

Doktorlar sizin için tam olarak gerekli dozu belirleyerek ilaç verirler. Verilen dozu 2'ye 3'e katlamak rahatlamanızı hızlandırmaz. Ama ilacın yan etkilerinin zararlarını kolayca arttırabilir.
Ağrı kesiciyi aldığınızda ilk 5 dakika içinde istediğiniz etkiye ulaşamazsınız. Ama bu demek değildir ki hemen bir kaç tane daha alabilirsiniz. Bazı ilaçlar birden fazla alınırsa ilkinin özelliğini de kaybettirebilmektedir ve hatta sizi hastanelik bile edebilir.
Eğer ağrı kesici alıp dikkatinizi başka bir şeye verdiğiniz halde ağrı kesiciler etki etmiyorsa doktorunuza bu durumu danışın.
Amerikan Eczacılar Birliğinden Eric R. Haynes'e göre "Bir tanesi işe yarıyorsa iki tanesi çok daha etkilidir!" çok yaygın bir sorun. Bu sorunu muayene bitince çıkarken doktorunuza maksimum dozajı sorarak çözebilirsiniz.
Bir diğer hata da 2 farklı ilaçtan alıp daha iyi etki göstermesini beklemektir.
Evinizde pek çok markadan,bir çok ilaç vardır fakat hepsinden almanız çok kötü sonuçlara yol açabilir.İlaçlar birbirleriyle etkileşip geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabilirler.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 2:
''Reçetesiz ilaç kullanımı''

Çoğu insan reçetesiz ağrı kesicileri kafasına göre alır - bazen reçetelileri bile!. Bazen ne kadar ilaç aldıklarının farkında olmayabilirler. Bu da kötü sonuçlar doğurabilir.
Ağrı kesiciler veya diğer ilaçlar farketmez, reçetesiz alınan ilaçlarda doz aşımına çok sık rastlanabilir. Bunun nedeni ilaçların çoğunun ağrı kesici etkisi içeren maddeyle dolu olmasıdır.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 3:
''İlaçla beraber alkol alımı''

Alkol ve ilaçlar birbirlerini etkileyebilir, bu yüzden üstlerinde alkol ile beraber almayınız uyarıları görebilirsiniz.
Haynes'e göre insanlar bu uyarıları dikkate almazsa çok büyük problemlerle karşılaşabilirler. Alkol sizi sarhoş eder ve ağrı kesiciler de bu hissi verir. Kendinizi çok büyük bir tehlikenin içinde bulabilirsiniz.
Alkol ile ilaç kullanımı reçetesiz ilaçlarda daha da büyük bir problem haline gelebilir.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 4:
''İlaç etkileşimleri''

Bir ilacı almadan önce kullandığınız diğer ilaçları ve bitkisel hapları hesaba katmalısınız. Bu ilaçlar aldığınız ağrı kesiciyle etkileşip yan etkilerin ortaya çıkma riskini arttırabilir.
Örneğin, asetilsalisilikasit, bazı şeker hastalığı ilaçlarıyla, bazı antidepresan ilaçlarıyla karıştığında ciddi yan etkiler ortaya çıkarabilir.
İlaç reçetesini almadan önce doktorunuza içtiğiniz bütün ilaçların listesini vermelisiniz.
Eğer ilacınızı reçetesiz alıyorsanız da ilaç listenizi eczacınıza göstermelisiniz.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 5:
''İlaç aldıktan sonra araba kullanmak''

Ağrı kesiciler sizi mayıştırabilir. Her insanın her ilaca verdiği tepki farklıdır.
Önce ilacı evde alarak deneyip sonuçlarını gördükten sonra trafiğe çıkmak herkes için çok daha güvenli olacaktır.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 6:
''Reçeteli ilaçları paylaşmak''

Ne yazık ki reçeteli ilaçların eşe dosta verilebiliyor olması çok yaygın bir durumdur. Ağrı kesiciler söz konusu olunca durum iyice ciddileşiyor.
Kendi ilacınızı başkasının bir ağrısı dolayısı ile ona vermeniz yarardan çok zarar verebilir. İlaç verdiğiniz kişinin o ilaca alerjisi olabilir, içtiği başka bir ilaçla etkileşebilir ve bunların sonuçları da çok tehlikeli olabilir.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 7:
''Eczacıya danışmamak''

Reçeteleri ve prospektüsleri okumak zor olabilir. Eğer içtiğiniz ilaçla ilgili bir probleminiz varsa eczacınıza danışabilirsiniz.Onlar zaten bunun için oradalar! İlaçla ilgili merak ettiğiniz her şeyi eczacınıza sorarak kolayca bilgi edinebilirsiniz.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 8:
''İlaç istiflemek''

Tedavi bittikten sonra kalan ilaçları saklamak ne yazık ki ciddi bir sorun.Çünkü ilaçlar son kullanma tarihleri geçtikten hemen sonra bozulmaya başlar.İnsanlar genelde ilaçları, son kullanma tarihine daha bir yıl gibi uzun bir süre varsa atmazlar. Fakat ilacın bozulup bozulmadığı hakkında bir fikirleri yoktur. Aldıkları ilaç bozulmuşsa, işe yaramayabilir ya da çok daha kötüsü kişiyi hastanelik edebilir.
Ayrıca ilaç istiflenmesinin başka bir dezavantajı da,bu istif edilen fazlaca ilaç görüntüsünün insanı intihar gibi kötü şeyler yapmaya itmesidir.
Özellikle aileler ilaç dolabında fazla ilaç kullanımı olup olmadığını sıkça kontrol etmelidir, ergenlik dönemindeki çocukların ilaçlara olan eğilimi yüksektir.
Ağrı Kesici Kullanımında Yapılan Hata 9:
''Kırılmaması gereken hapları kırarak yutmak''

Hapların, bazen tümüyle yutulması gerekebilir. Ortasında çizgi olan kırılabilir haplar, sadece çizgi hizasından kırılmalıdır. Bazı ilaçlar kırıldığında gereken etkiyi göstermeyebilir,bazen kana daha hızlı ve daha fazla karışarak aşırı doz sonucu ciddi yan etkiler gösterebilir.
Ecz.Zekiye Kübra Özden

YEMYEŞİL AKTAR'ın fotoğrafı.
BUĞDAY ŞIRASI (Rejuvelac)YAPIMI;


Filizlendirilen buğday taneleri 
Filizler 1,5 cm boya eriştiğinde yıkanır ve büyük bir kavonoza konur.
...
Kavonoza 1,5 lt içme suyu ilave edilir ve ağzı bir tülbentle hava alabilecek şekilde örtülür.
İki gün sonra buğday şırası kullanıma hazırdır. Süzülerek bir şişeye alınır ve buzdolabında saklanır.
Her gün 250-500 ml içilebilir ve 3 gün içerisinde tüketilmesi önerilir.

Kavonozda kalan buğday filizlerinin üzerine bu defa 1 lt içme suyu ilave edilerek 2 gün süre bekletilerek 2′inci parti buğday şırası elde edilir.
2′inci parti buğday şırası, içime hazır olunca süzülerek şişeye konur ve yine buzdolabında saklanır.
Kavonoz da kalan buğday filizleri de atılır veya bir bahçeniz varsa toprağı zenginleştirmesi için bahçeye gömülür. yemekten yarım saat önce aç karnı, içilir .
YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İSTANBUL

29 Şubat 2016 Pazartesi

Mucize içecek " SÜTLÜ ZERDEÇAL "


















Mucize içecek " SÜTLÜ ZERDEÇAL "

Zerdeçal ve süt ile sağlık kaynağı bir içecek hazırlamanız mümkün.
İşte zerdeçallı süt tarifi!...
Zerdeçal ve süt sağlığı korumak için içilen geleneksel Ayurveda içeceğidir.


Faydaları;
* Uyku uyumayı sağlar,
* Soğuk algınlığı,
* Boğaz ağrısı,
* Hazımsızlık,
* İshal,
* İltihaplı bağırsak sendromu,
* Crohn hastalığı,
* Adet krampları,
* Baş ağrısı
* Artrit
dahil olmak birçok hastalığı iyileştirmek için geceleri içilir.


Ayrıca;
* Meme, karaciğer, kolon ve prostat gibi kanserlerle savaşır
* Depresyonu önler,
* Sindirim sağlığı rahatlatır,
* Karaciğer detoksu yaptırır,
* Kanı temizler,
* Kan dolaşımını artırır,
* Yaraların iyileşmesini hızlandırır,
* Ağrıyı azaltır,
* Kalp-damar hastalıklarına karşı korur
* Nörolojik
bozuklukları giderir.


Zerdeçal'ın güçlü antioksidan, anti-inflamatuar, analjezik ve antiseptik özellikleri vardır.
Zerdeçal, Ayurveda ve geleneksel Çin tıbbında kullanılır.
Zerdeçal sağlık yararları ona karabiber eklenerek geliştirilmiştir.


Araştırmalara göre;
- Karabiber vücut kurkumini(zerdeçalın içindeki etken bileşim) iyi absorbe etmesine yardımcı olmaktadır.
- Ayrıca, tarçın ve kakule gibi diğer baharatlar ekleyerek tadını, süt ekleyerek zerdeçalın sağlığa faydalarını artırır.
- Tarçın kötü kolesterolü azaltır ve dolaşımı iyileştirir, kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur.
- Kakule, sindirim arttırır, detoksa yardımcı olur, kötü nefes kokusunu yok eder.
- Hindistan cevizi yağı da bağışıklık sistemini arttırır ve kolestrolü düşürür.

Peki evinizde zerdeçal sütünü nasıl yapabilirsiniz?

Gerekli malzemeler;
- Süt
- Zerdeçal
- Karabiber
- Tarçın
- Kakule
- Hindistancevizi yağı
- Bal


Yapılışı:
1. Bir tencereye bir bardak sütü dökün ve ısıyı açın.
2. Yarım çay kaşığı zerdeçal tozunu ekleyin
3. Bir çay kaşığı karabiber ekleyin
4. Küçük bir kabuk tarçın ekleyin.
5. Bir tutan kakule tohumunu ezin.
6. Yarım çay kaşığı hindistan cevizi yağı ekleyin.
7. Bütün malzemeleri biraraya getirdikten sonra birkaç dakika pişirin.
8. Karışımı süzün
9. Tatlandırmak için bal ilave edin.


Ev yapımı baharatlı zerdeçal sütü artık hazırdır.
Akşam yatmadan önce için ...

AFİYET OLSUN....

YEMYEŞİL AKTAR
Beylikdüzü / İstanbul

Gsm: 0 532 775 76 31